Beyin tümörünün kaynağı ile ilgili her gün yeni bir haber çıkıyor. Cep telefonları, kanserojen gıdalar hatta diş dolguları beyin tümörüne sebep olarak gösteriliyor. Ancak bu tip kanserojen olduğu öne sürülen maddelerle hergün haşır neşir olmamıza rağmen beyin tümörü yine de içimizden yalnızca küçük bir kısmı etkiliyor. Fakat Amerika’nın Missouri eyaletinde bulunan Cameron adlı bir kasaba için durum biraz değişik. 6500 nüfuslu kasabada neredeyse her 10 kişiden biri ya beyin tümörü işe savaşmakta veya beyin tümörüne yakalanmış bir veya birden fazla yakına sahip. Kayıtlar yalnızca 1996-2000 yılları arasında 70 yeni beyin tümörü vakasının tespit edildiğini gösteriyor. Bu da neredeyse kasabadaki her 100 kişiden 1ine denk geliyor. Bu normalden iki bin kat daha fazla bir oran. Sonraki yıllara ait bilgiler yok çünkü doktorlar yalnızca kötü huylu tümörleri Amerikan sağlık bakanlığına bildiriyorlar. Bunun dışındakiler kayıt edilmediği gibi sağlık bakanlığı da bu bilgileri kamu ile paylaşmıyor.
Sağlıkları için endişelenen kasaba halkı çeşitli kurumlara başvurmuşlar ancak sürekli geri çevrilmişler. Hükümetin yaptığını söylediği araştırmalar hep herşeyin normal olduğunu söylemiş. Yani hükümete göre küçük bir bölgede yaşayan bu kadar insanın topluca beyin tümörüne yakalanmaları tamamen kötü bir tesadüf.
Dahası yapılan çalışmalar yalnızca Cameron kasabasını değil civardaki 4 kasabayı içerecek şekilde yapılmış. Böylece 4 kasabalık bölge için verilen raporda düşük ortalamalar elde edilmiş.
Erin Brockovich kasabayı savunuyor
Bunu ortaya çıkaran ise hepimizin Julia Roberts’ın oynadığı filmle tanıdığımız Erin Brockovich’den başkası değil. Filmde öyküsü anlatılan Brockovich aslında gerçek hayatta da avukatlık yapmakta ve bu tür toplum yararına davaları üstlenmekte. Herhangi bir çıkış yolu bulamayan kasaba sakinleri 2008 yılında Erin Brockovich’e mektup yazarak kasabaları için yardım istemişler. 2008 yılı Ağustos ayında kasabalı topluca mahkemeye başvurmuş.
Bunu müteakip yapılan araştırmalarda toprakta belli yerlerde normal değerlerinin üstünde arsenik ve kurşun bulunmuş ancak bu kasabanın tümünü etkileyecek şekilde olup olmadığı tartışılacak bir konu. Çoğunluğu çifcilikle geçinen kasabada 30 yıl kadar önce kapatılan iki fabrika dışında herhangi bir endüstri bulunmuyor.
Beyin tümörünün kasabanın ortak olarak paylaştığı kaynaklardan gelme olasılığı üzerinde yoğunlaşan araştırmalar beyin tümörüne sebebin su kirliliği olduğu görüşündeler. Yağmur ile gelen sular ise topraktan süzülerek içme suyunu besliyor. Kuraklık nedeni ile azalan sular arıtılmış su ile destekleniyor.
Sebebi gübre mi
22 Nisan 2009’da Cameron’da yaşayan ve eşini beyin tümörü yüzünden yeni kaybeden William Kemper ile akciğer kanserine yakalanan ve beynine yayılan Janet Lashner tarafından yeni bir beyin tümörü davası açıldı.
Şikayet dilekçesinde 1983-2009 yılı başına kadar deri tabaklama sırasında kılı deriden ayırmak için krom kullanıldığı belirtiliyor. Deri tabaklama sırasında ortaya çıkan tonlarca atık madde bölgedeki çeşitli firmalarca toplanarak bölgede bulunan 4 çiftliğe gübre olarak satılmış.
Dava dilekçesine göre işte toprağa doğrudan atılan bu madde öncelikle onunla temasta bulunan kimselerde, sonrada toprağa düşen yağmur ile suya karışarak daha sonrada bu toprakta yetiştirilen gıdalar ile kasabadaki kanser ve beyin tümörü vakalarına yol açıyor.
Çiftçilerin bilmeden serbestçe toprağa attığı hekzavalent kromun kanserojen bir madde olduğu zaten bilinmekte.
Çiftçilere bu atık maddeyi gübre olarak satan Prime Tanning tabaklama şirketi verilen maddede yüksek seviyelerde hekzavalent krom bulunduğunu saklamakla şuçlanıyor.
Başkaları da var
Olayın basına yansıması ile çeşitli websitelerindeki forumlara katılan ve beyin tümöründen etkilenen pek çok insan olayın ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu açık seçik göstermekte. Bunlardan William adlı bir kasaba sakini şunları söylüyor blog postasında:
Su havzası kenarında arazim vardı ve büyükbaş hayvan yetiştirmekte idim. Tahminen 92 ve 98 yılları arasında St.Joseph firmasından aldığım gübreyi tarlalarımda çokça kullandım. 27 Nisan 2009’da beyin tümörü teşhisi konuldu henüz patoloji raporumu bekliyorum türünü ögrenmek için.
Nancy isimli bir başka kişi de:
Eşim Cameron’da doğmuş ve büyümüştü. Glioblastoma Multiforme adı verilen çok agresif bir tümöre yakalandı ve kendisini 4 Haziran 2009 da kaybettik diyor
Basında çıkan haberleri okuyan Annette Ferril ise şunları söylüyor:
Babamı 11 Haziran 2008’de çok hızlı gelişen agresif bir tümör yüzünden kaybettik. Kendisi Ekim 2007’de bir check-up yaptırmıştı ve o zaman yaptırdığı tomoğrafide hiçbirşey yoktu. Ancak Haziran 2008’de çok ağır hastalandı ve komaya girdi. Kendisine yapılan tomografi beyninin tam ortasında yumurta büyüklüğünde bir tümör olduğunu gösterdi. Çok geçmeden kendisini kaybettik. Ağır ve acılı bir ölüm oldu onunki. Babam Cameron yakınlarında yaşamakta idi. Her pazar yemek yemek için kasabaya giderdi. Sanıyorum orada bulunan birşeye maruz kalmıştı. Bu haberler ortaya çıktığından beri daha da eminim bundan.
KAYNAKLAR
.