Mike’ın hikayesi

Aşağıdaki yazı 12 yıldır beyin tümörü ile mücadele Mike’ın annesi tarafından bizlerle paylaşılmıştır.


22 Ocak 2015
Sevgili Dostlar,

Umut arayan pek çoğunuzla, oğlum Michael ile ilgili geçen yıl paylaştığım bazı bilgileri tekrarlamak istedim.

Oğlum, doktorunun onayıyla bir yıldır MR çekilmeyi bekliyor, çünkü doktorlarına göre oğlumda 1.5 yıldır kanserden iz yok.Hikayemiz şöyle:19 Kasım 2002‘de  oğlum Michael’ın frontal lobunda tenis topu büyüklüğünde bir tümör tespit edildi. Mike Şubat 2003’de altı gün arayla iki ameliyat oldu, ameliyatı Duke Üniversitesinden Dr. Allan Friedman yaptı. MR’a göre ilk ameliyatta tümörün %30’u alınamamıştı bunun üzerine 6 gün sonra ikinci bir ameliyat yapıldı. İki ameliyat arasında Mike düşük sodyum seviyesi, sürekli nöbetler ve ödem yüzünden çok kötüydü, İkinci ameliyat sırasında bir felç geçirdiği endişesi vardı, fakat kendini topladı.Yapılan patoloji Anaplastik Astrositom Grade III olarak geldi. Bize kemoterapi ve radyoterapi önerildi. O zamanlar New York’da yaşıyorduk. Syracuse Üniversitesi Hastanesine başvurduk ve onlara uygulanacak tedavinin onu iyileştirip iyileştirmeyeceğini sorduk. Aldığımız cevap “Hayır” oldu. Böylelikle önerilen tedavileri almadan yolculuğumuza devam etmeye kararı aldık.

Mike temel olarak düşük karbonhidrat ve besleyici bir yemek düzenine geçti, pek çok gıda takviyesi alıyordu. Çiğ salata yiyordu. Günde en az 3 kez hindi, balık, tavuk, et ve yanında sızma zeytinyağı, elma sirkesi ile brokoli, kuşkonmaz, lahana, domates ve kereviz yiyordu, Kuşkonmazın anti-kanser özelliği olduğu söyleniyordu.
Düşük karbonhidratlı yeme tarzı ve ketojenik diyetin tümör büyümesini durdurduğu görülmüştü.
Daha önce GBM’i yenmiş Tom adlı bir hastadan esinlenerek, her gün Dr.Budwig‘in önerdiği gibi keten tohumu yağı ve süzme peynir yiyordu. Patrick Quinlin’in “Kanseri Beslenme ile Yenmek” adlı kitabı bize başlarken çok yardımcı oldu.

Sorunsuz 5 yıl ve nüks

Birkaç yıl sonra Mike artık eskisi gibi disiplinli olarak diyet yapmayı ve takviye almayı bırakmıştı. 2008 yılının Eylül ayında nüks tespit edildi. Ocak 2009’da yine Dr.Friedman tarafından ameliyat edildi.

Hastaneden ayrılırken, doktorumuzun yardımcısı “Bugüne kadar her ne yapıyor idiysen onu yapmaya devam edin, çünkü sizin ki kadar uzun bir sağkalım çok sık karşımıza çıkmıyor” dedi.

Tümörün tamamı alınamıyor

Tümörü 2003 yılındaki gibi tamamen alınamamıştı çünkü çok yaygındı. Fakat bu sefer tümörün derecesi 2 idi.  Bu arada kendisi de beyin tümörü nüksü yaşamış ve bunu beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile yenmiş Dr. David Servan-Screiber’ın “Antikanser, Yeni Yaşam Tarzı” adlı kitabına rastladım.

2011 diyeti bıraktı, artık sol tarafını kullanamıyor

Aralık 2011’de Virgina’ya taşındık. Mike diyeti tamamen bıraktı. Ocak ayında sol tarafında güçsüzlük başladı. Duke ve Virgina Üniversitesi, tüm beyin radyoterapisi ve kemoterapi önerdi. Sol tarafını hiç kullanamaz hale geldi. Düşük karbonhidratlı diyete ve daha da artırdığımız gıda takviyelerine yeniden başladık. 2012 yılının Aralık ayında Temodal’e başladı ve 3 ay boyunca devam etti. İlaçtan gördüğü yan etkiler üzerine ilacı kestik. Mart 2013’te MR kötüydü.

Ödeme karşı Akgünlük Ekstresi ve Zerdeçal

Nisan ayında Duke ve Kuzey Karolina Üniversitesinde görüştüğümüz nöroonkologlar sadece 2mg Dekort’un oğlumdaki gibi bir ödemle başedebilmesine çok şaşırmışlardı. Onlar oğlumda normalde 8mg kullanmaları gerektiğini söylediler. Onlara oğlumun yüksek dozda Akgünlük ağacı ekstresi (Boswelik Asit) ve Zerdeçal kullandığını söyledik.

Mart 2013 –  “Tümör çok yayılmış, oğlunuzu kısa sürede kaybedebilirsiniz”

MR’ları gören her iki nöroonkolog da birbirinden bağımsız olarak bu kadar yaygın bir tümörle oğlumu kısa sürede kaybedebileceğimizi söylediler.  Kuzey Karolina Üniversitesi aşı için yapılan klinik deneylere uygun bulunmadığımızı belirtti. Her ikisi de kemoterapi ve radyoterapi önerdiler. Duke oğlum için Altuzan‘ı önerdi, ancak Kuzey Karolina Üniversitesi bunu önermedi.

 Haziran 2013 – Mucize iyileşme

Haziran ayında Mike’ın MR’ı birden ciddi bir iyileşme gösterdi ve 9 Eylül 2013’teki MR’ı daha da iyi çıktı. 
Oğlumun doktoru Dr. Fintel, çok şaşırmıştı, bu inanılmaz değişikliği gerçekleştirmek için ne yaptığımızı sordu.
Mike, pek çok gıda takviyesi alıyordu ve genelde düşük karbonhidratlı besleniyordu.  Buna ilave olarak 2012 yılında Curamed (750mg) ve Bos-Med isimli iki yeni gıda takviyesine başlamıştı. Birkaç ay süre içinde düzenli artışlarla dozu günde 3 kez 2 kapsüle kadar çıkarmıştı.  Ürünler Terry Naturally ve Europharma Inc’e aitti ve klinik deneylerde incelenmiş güçlü bir zerdeçal takviyesi idi.

Güçsüzlük kayboldu, bir sonraki MR 1 yıl sonra!

Mike’ın sol tarafındaki güçsüzlük tamamen geçti. Nöronkoloğu bize MR’ının giderek iyiye gittiğini ve fiziksel yeteneklerinin giderek arttığını doğruladı. Mike artık çok sıkı bir düşük karbonhidratlı diyet uygulamıyor fakat kesinlikle şeker almıyor.

Beyin iltihaplanması üzerine çok araştırma yaptım ve zerdeçalın çok güçlü bir ödem önleyici olduğunu buldum. Bana göre zerdeçalı tatbik etmenin en iyi yolu Terry Natural ürünleri. Mike bu takviyelere başlamadan önce kötüye gidiyordu.

Beyin tümörü ile karşılaşıldığında ne yapılması gerektiği hakkındaki karar aile için üstesinden gelinmesi zor bir durum, biliyorum. Bizler oğlumun iyileşmesi için tanrıya minnetarız. Burada bazı detayları atlamış olabilirim.
 
Linda  (Mike’ın Annesi)

NOT: Yukarıdaki mektubu gönderen kişi işbirliği yaptığımız ABD’de bulunan Al Musella Vakfı beyin tümörü destek grubundan bir hasta yakını. 12 yıldır beyin tümörü hastası ve onların durumlarında başka tedavi seçeneği sunulamadığı için sadece beslenme ve çeşitli takviyelerle mücadele etmişler ve başarmışlar. Yukarıdaki mektubu yayınlarken ürünlerin markalarını yazıdan çıkarmadık çünkü hasta yakını benzer ürünleri daha önce kullandığını fakat yazıda bahsi geçen markaya ait ürünleri kullanmaya başladığında ciddi bir fark gördüğünü belirtmiş.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *