Ependimom
1. Hastalik tablosu
Ependimomlar merkezi sinir sistemi (MSS) tümörleridir. Bunlar solid (yani kistik olmayan)
tümörlerdir; beyin veya omurilik içindeki hücrelerin kontrolden çikmalari sonucunda olusurlar.
Dogrudan dogruya merkezi sinir sisteminden kaynaklandiklari için, primer yani birincil MSS
(Merkezi sinir sistemi) tümörleri diye de adlandirilirlar. Bu nedenle diger organlarda olusan ve kötü
huylu çogalma (metastaz) olusturan habis tümörlerden farklilik gösterirler.
Çok degisik türde kötü huylu ependimom tümörleri mevcuttur. Bazilari yavas, bazilari ise hizli
büyüyebilirler. Kafatasi, kemik yapisina bagli olarak, büyüyen dokular için ancak sinirli bir
büyüme alani biraktigi için ve hayati öneme sahip beyin alanlari etkilendigi için, yavas büyüyen
ependimomlar dahi hayati tehlike yaratacak bir seyir gösterebilirler.
2. Rastlanma sikligi
Ependimomlar çok ender görülen tümörlerdir. Gençlerde ve çocuklarda görülen primer MSS
tümörleri arasinda yaklasik % 10 oraninda yer alirlar. Ependimomlar gerçi her yasta görülebilirler
ama en çok üç ile dört yas arasinda görülmektedirler. Tani sirasinda hastalarin ortalama yasi
yaklasik 6 yas civarindadir.
Almanya’da her sene yaslari sifir ile onbes arasinda bulunan yaklasik 35 ile 45 kadar çocuk ve
gençte yeni ependimom hastaligi tespit edilmektedir. Diger bir deyisle her sene 1.000.000 çocuk
ve gençten 3 tanesinde yeni ependimom rastlanmaktadir. Ependimomlara erkek çocuklarda, kiz
çocuklarina kiyasla biraz daha sikça rastlanir (kiz/erkek orani: 1,2:1).
3. Merkezi sinir sisteminde yerlesimi ve dagilimi
Ependimom kontrolden çikan ve degisen, kötü huylu hale gelen ependim hücrelerinden kaynaklanir.
Ependim hücreleri beyin odaciklarinin (beyin ventrikeli) ve omurilik kanalinin (spinal kanal) iç
duvarlarini kaplamaktadir. Dolayisiyla bu tümörlere ventrikül sisteminin içinde ve omurilik kanali
içinde rastlanir.
Ependimomlar yaklasik % 60 oraninda yani çogunlukla arka kafatasi çukurundaki dördüncü
ventrikül bölgesinde olusurlar. Buradan beyincik, beyin kökü ve boynun üst omurlarinin yönünde
yayilirlar. Uzmanlar bu duruma infratentoriel büyüme derler. Ependimomlarin % 30’u beyinyan
ventriküllerinde ve arabeyin (supratentoriel) üçüncü ventrikülünde ve % 10 oraninda (intraspinal)
omurilik kanali içinde belirirler.
Arka kafatasi çukurunda ependimomu olan çocuklarin % 10 kadarinda tani sirasinda merkezi sinir
sisteminde de metastaz (tümörün yayilmasi) saptanmaktadir. Ependimomlarin merkezi sinir sistemi
disina, örnegin akcigerlere ve/veya lenf dügümlerine yayilmasi çok nadir görülür.
Ependimom (Kisa Bilgiler) Sayfa 4
4. Histolojik özellikleri / Tümör tipleri
Ependimomlarin histolojik (hücresel, mikroskopik) özellikleri çok çesitlidir. Yavas büyüyen, hücreleri
nadir bölünen ve dolayisiyla daha iyi huylu olan düsük dereceli ependimomlar oldugu gibi, daha çok
bölünen ve kötü huylu özelliklere sahip yüksek dereceli ependimomlar da bulunmaktadir. Dünya
Saglik Örgütü (Ingilizce: World Health Organization,WHO, Türkçe DSÖ) ependimomlari histolojik
özelliklerine göre asagidaki tiplere ayirmaktadir
(WHO-Klasifikasyonu).
• Subependimom WHO Derecesi I: Yavas büyüyen, düsük dereceli tümörler.
• Miksopapiler ependimom WHO Derecesi I: Yavas büyüyen düsük dereceli tümörler, genellikle
omurilik kanalinda görülürler.
• Ependimom WHO Derecesi II: Genellikle yavas büyüyen düsük dereceli habis tümörlerdir.
Mikroskop altinda gözlenen hücre görünümüne bagli olarak degisik tipleri vardir.
• Anaplastik ependimom WHO Derecesi III: Çabuk büyüyen tümörlerdir, etrafindaki saglikli
dokuya dogru yayilirlar; kötü huylu olarak tanimlanirlar.
Ikinci derece ve üçüncü derece tümörler arasindaki hücresel (histolojik) farkliliklari belirlemek her
zaman çok kolay olmamaktadir.
5. Sebepleri
Ependimomlarin olusmasina neden olan etkenler tam olarak bilinmemektedir. Ependimomun
olusma nedeni kismen poliomavirüs ailesinden bazi virüs türlerine (örnegin “Simian
immunodeficiency virus kisaca: SV40 – Virus) türüne baglanmaktadir.
Beyin tümörlerine rastlanma sikligi örnegin çocuk yastayken akut lösemi veya retinoblastom
benzeri kötü huylu bir tümör nedeniyle kafatasi isinlamasi (radyoterapi) yapilmis kisilerde
artmaktadir.
6. Hastalik belirtileri
Ependimomlu çocuklarda ve gençlerde hastalik belirtileri tümörün çevresindeki dokuya yaptigi
basinç nedeniyle olusmaktadir ve hastaligin ilerlemis evrelerinde kafatasinin her tarafina (veya
omurilik kanalina) baski yapmasindan kaynaklanmaktadir. Bunun da ötesinde ependimomlar
çogu zaman beyin omurilik sivisi (BOS) akimini bozmaktadirlar. Bu durum tümörün beyin
omurilik sivisinin dolasimini önlemesinden veya tümörün kendiliginden bu siviyi olusturmasindan
kaynaklanmaktadir. Tümör kendiliginden bu siviyi olusturmaya baslarsa, beyin omurilik sivisinda
asiri üretim söz konusu olabilir.
Hastanin yasina ve tümörün konumuna bagli olarak bas çevresinin büyümesi (makrosefal)
görülebilir. Bunun yanisira büyüme-gelisme gecikmesi, bas agrilari, bel agrilari, sabahlari (aç
karnina) kusma ve bas dönmesi görülebilir. Ayrica yürüme, görme, konsantrasyon, bilinç
ve uyku bozukluklarina da rastlanabilir. Ependimom hastalarinda ayrica havale yani kramp
Ependimom (Kisa Bilgiler) Sayfa 5
nöbetleri (özellikle büyük beyin ependimomlarinda) ve degisik felç durumlari (özellikle omurilik
ependimomlarinda) görülebilir.
7. Tani
Doktor/çocuk doktoru muayene sirasinda hastanin öyküsünde (anamnez) ve bedensel muayene
yani fiziksel muayenesinde merkezi sinir sistemine ait kötü huylu tümör olabilecegine dair veriler
elde ederse, hastayi özellikle çocuk ve gençlerde kanser ve kan hastaliklari uzmani bir klinige
(Pediatrik Onkoloji ve Hematoloji Klinigine) sevk edecektir. Çünkü böyle bir tümör süphesi
durumunda hastanin kötü huylu MSS tümörüne sahip olup olmadiginin anlasilabilmesi için degisik
alanlardaki uzmanlarin birlikte çalismalari ve genis kapsamli tetkiklerle bir sonuca varilmasi
gerekmektedir. Hastanin en iyi sonucu verecek, en uygun tedaviyi alabilmesi için ependimomun
tipinin belirlenmesi ve vücuttaki yayilma evresinin saptanmasi da gereklidir.
Hastaya MSS tümörü tanisi konulabilmesi için ayrintili öykü (anamnez ve fiziksel muayene
sonrasinda çesitli görüntüleme yöntemleri (bilgisayar tomografisi – BT , ve manyetik rezonans
tomografisi) -MR) yapilir. Bu yöntemler yardimiyla merkezi sinir sisteminde tümörün bulunup
bulunmadigi, beyinde veya omurilik kanalinda tümör yayilmasi yani metastaz olup olmadigi tespit
edilebilir. Tümörün konumu, büyüklügü, çevre dokuya olan sinirlari ve hidrosefal (kafa içinde artan
beyin omurilik sivisina bagli ) kolayca saptanabilir.
Taninin kesinlestirilebilmesi için mutlaka tümörden cerrahi yolla doku örnegi alinmalidir (biyopsi)
ve alinan örnek mikroskopik yani histolojik olarak incelenmelidir. Hastalik tipine ve tedavi
seçeneklerine bagli olarak gerekirse baska incelemeler de yapilabilir.
8. Terapi plani
Tani konduktan sonra terapi, diger bir terimle tedavi planlanir. Mümkün oldugunca kisiye özel ve
hastaya uyarlanmis (risk adaptasyonlu) bir tedavinin gerçeklestirilebilmesi amaciyla, tedavi ekibi
terapi planini hazirlarken hastadaki prognoz (tedavi basarisi, sag kalim) hususunu etkileyen belirli
faktörleri (risk ve prognoz faktörlerini) dikkate alir.
Ependimomlu hastalarda önemli prognoz faktörleri, bir yandan tümörün cinsi, konumu, yayilmasi
ve diger yerlere siçramasidir. Buna dair bilgiler tanimlanan tani yöntemleri yardimiyla elde edilir.
Diger yandan hastanin yasi ve genel saglik durumu da prognozu etkilemektedir. Tüm bu faktörler
tedavi plani hazirlanirken dikkate alinilirlar. Bunun amaci, her hastanin, kendi sartlari içinde en iyi
sonuca ulastiracak tedaviyi alabilmesini saglamaktir.
9. Terapi
Ependimomlu çocuklar ve gençlere yönelik güncel tedavi yöntemleri tümörün ameliyat yoluyla
alinmasi, kemoterapi (ilaçla tedavi) ve radyoterapi (isinlama) seçeneklerini kapsamaktadir.
9.1. Ameliyat
Ependimomlu hastalarda tümörün cerrahi olarak yani ameliyatla tamamen alinabilmesi çok
önemlidir. Ilk cerrahinin basarisinin, hastanin sonraki hastalik seyrini önemli boyutta etkiledigi
Ependimom (Kisa Bilgiler) Sayfa 6
ortaya çikmis bulunmaktadir: Sayet tümör tamamen alinabilirse, genellikle hasta için daha iyi bir
prognoz (sagkalim) beklentisi mümkün olabilmektedir. Buna karsin hastalik ilerlemis bir devredeyse
ve bu nedenle tümör ancak kismen çikarilabilirse, o kadar iyi bir prognoz beklentisi söz konusu
olamamaktadir. Öte yandan bazi ependimomlarda tümörün uygun olmayan bir yer ve konumda
bulunmasi nedeniyle cerrahi yöntemle tamamen alinabilmesi – yani tam rezeksiyon – pek mümkün
olamamaktadir.
Özellikle 4. beyin ventrikülü çevresinde ve beyincik köprücük açisi noktasinda bulunan tümörler,
tümörün tamamen alinmasi sirasinda saglikli ve hayati öneme sahip beyin dokusunun da
zedelenmesi tehlikesi çok büyük oldugu için çogunlukla kismenalinabilmektedirler.
9.2. Ameliyat sonrasi kemoterapi ve/veya radyoterapi ile
tedavi
Tümör ameliyatla tamamen alinmis olsa bile tümörün görünen kisminin çikarilmis olmasi tedavi
için yetmemektedir. Çünkü ependimom gibi kötü huylu bir hastalikta tani sirasinda bile, yapilan
görüntüleme yöntemleri ile saptanamamis olan çok sayida küçücük kardes tümörler (mikro
metastazlar oldugu gerçeginden yola çikmak gerekir. Bunun yanisira ependimom hastalarinda
tümör tamamen alinabilmis olsa dahi tümörün çikarildigi bölgede tekrar etme olasiligi (lokal nüks
riski) yüksektir. Iste bu sebeplerden dolayi ependimom hastalarina cerrahi olmayan bir metodla,
(yani kemoterapi ve/veya radyoterapi ile) tedavi yapilmasi anlamli ve faydalidir.
Cerrahi sonrasi uygulanacak tedavi, tümörün cinsine, metastaz olusturma derecesine, cerrahi
yolla ne kadarinin çikarilabildigine ve hastanin tani anindaki yasina göre degisiklik göstermektedir.
Tümörünün tamami cerrahi olarak çikarilabilen ve WHO Derecesi I olarak siniflandirilan
ependimom hastalarina genellikle ameliyat sonrasi ek bir tedavi uygulanmaz. Ama bu hastalar,
tedavi ekibi tarafindan belirlenen bir takvime göre, belirli araliklarla ve uzun bir süre boyunca
gözleme alinirlar. Hastalar belirli araliklarla fizik muayeneden geçirilirler ve radyolojik yöntemlerle
izlenirler.
10. Terapi iyilestirme arastirmalari
Dünyanin büyük tedavi merkezlerinde ependimomlu çocuk/gençlere ve hastaliklari tekrar nükseden
(residif) hastalara standart tedavi protokolleri uygulanmaktadir. Bunlarin ortak amaci, hastalarin
hastaligi yenerek uzun süre hayatta kalabilme oranlarini arttirmak ve ayni zamanda tedaviye bagli
geç yan etkileri olabildigince azaltmaktir. Burada sözü edilen tedavi protokollerine uygun tedavi
uygulamak, genellikle terapi iyilestirme arastirmari kapsaminda gerçeklesmektedir.
Ependimomlu çocuk ve gençlerin tedavisi hedefli uzun yillar süren bir terapi iyilestirme arastirmasi
Almanya’da 2011 sonunda sonuçlandirilmistir: HIT 2000 Arastirmasi. Bu arastirmaya tüm Almanya
ve Avusturya’dan çok sayida klinik ve benzeri tedavi kurulusu katilmistir. Bu arastimanin devami
sayilacak yeni arastirmalar açilana kadar, simdiye kadarki arastirma geçici bir kayit defteri
(register) seklinde devam ettirilecektir (HIT 2000 Interim Register). Bu registerde hastalik
tablolari sebebiyle terapi arastirma kapsamina alinan hastalar dikkate alinacaktir. Bunlar HIT 2000
arastirmasi neticelerine dayanarak saptanan terapi tavsiyelerine göre tedavi edilecektir. HIT 2000
Ependimom (Kisa Bilgiler) Sayfa 7
Interim Register arastirmasi Hamburg Eppendorf Üniversite Kliniginin Çocuk Kliniginde (HIT-MEDStudienzentrale)
Prof. Dr. Med. S. Rutkowski yönetiminde yürütülmektedir.
Bu alanda Studie HIT-REZ 2005 (E-HIT-REZ 2005 Kismi Arastirmasi) isimli bir diger tedavi
uyarlama yani iyilestirme arastirmasi daha bulunmaktadir. Bu arastirmanin hedef grubu, residif olan
(nüks eden, hastaligi tekrarlayan) ependimom hastalaridir. Arastirmanin Almanya merkezi Essen
Üniversite Klinigi Çocuk Hastaliklari Merkezinde bulunmaktadir. Arastirma Prof. Dr. med. Gudrun
Fleischhack yönetiminde yürütülmektedir.
11. Tedavi basarisi
Simdiye kadarki tecrübelere göre su gerçek ortadadir: Tümörün cerrahi yolla çikarilabilmesindeki
basari ardil uygulanacak isin tedavisinin (radyoterapi) basarisini da etkilemektedir. Dolayisiyla
ameliyat ve radyoterapinin birlikte kullanimi, hastanin prognoz hususunu (tedavi basarisini, sag
kalim oranlarini) olumlu yönde etkilemektedir.
Tümörleri tamamen alinabilen ependimomlu hastalarda tümörlü bölgeye (hastalik gelismeye devam
etmeksizin) cerrahi sonrasi radyoterapi uygulanmasi ile 5 senelik sagkalim % 60-75, 10 yillik
sagkalim % 50 – 60 kadardir. Tümörü tamamen alinamayan çocuklarda cerrahi sonrasi radyoterapi
uygulanmasi ile 10 yillik sagkalim % 30 – 40 kadar olmaktadir.
Üç yasindan küçük çocuklarda ve tümörü kismen alinabilen bazi daha büyük yastaki çocuklarda
yogun bir kemoterapi (ilaçla tedavi) ve (hiperfraksiyonlu yani günde iki seans) radyoterapi
uygulamasindan olusan bir tedavi kombinasyonuyla önceleri çok olumsuz olan sagkalim beklentisi
belirgin boyutta arttirilmis bulunmaktadir.
Uyari: Yukarida sözü edilen sagkalim oranlari istatistiksel verilerdir. Yalnizca tüm ependimom
hastalari için geçerli ve gerçege uygun bir ifade olusturmaktadir. Bir hastanin iyilesecegi veya
iyilesmeyecegi konusunda istatistige dayanarak bir sey söylemek mümkün degildir. Iyilesme
sözcügü burada özellikle “tümörden arindirma” seklinde anlasilmalidir. Çünkü bugün mevcut tedavi
yöntemleri uzun süreli olarak tümörsüz olmayi mümkün kilabilse de, çogu zaman tedavinin yan
etkileri ve geç yan etkileri de ortaya çikabilmektedir. Bu nedenle hastalara yogun bir rehabilitasyon
ve uzun süreli tibbi bakim uygulamasi gerekliligi vardir.
Ependimom (Kisa Bilgiler) Sayfa 8
Kaynakça
[1] Gutjahr P „Tumoren des Zentralnervensystems, in: Gutjahr P (Hrsg.): Krebs bei Kindern und
Jugendlichen“, Deutscher Ärzte-Verlag Köln 5. Aufl. 2004, 373, 3769104285 isbn
[2] Kaatsch P, Rickert C, Kuhl J, Schuz J, Michaelis J „Population-based epidemiologic data on brain
tumors in German children“, Cancer 2001,92:3155-3164, 11753995 pubmed
[3] Kaatsch P, Spix C. „Registry – Annual Report 2008 (Jahresbericht 2008
des Deutschen Kinderkrebsregisters)“, Technischer Bericht, Universität Mainz
2008, http://www.kinderkrebsregister.de/extern/veroeffentlichungen/jahresberichte/jb2008/
index.html uri
[4] Korinthenberg R, Warmuth-Metz M, Rutkowski S, Weckesser M „Leitsymptome und Diagnostik
der Hirntumoren im Kindes- und Jugendalter“, Interdisziplinäre Leitlinie der Deutschen
Krebsgesellschaft (Gemeinsame Leitlinie der Gesellschaft für Neuropädiatrie und der
Gesellschaft für Pädiatrische Onkologie und Hämatologie 2010, http://www.awmf.org/
uploads/tx_szleitlinien/025-022l_S1_Hirntumoren.pdf uri
[5] Kühl J, Korinthenberg R „ZNS-Tumoren. In: Gadner H, Gaedicke G, Niemeyer CH, Ritter
J (Hrsg.): Pädiatrische Hämatologie und Onkologie“, Springer-Verlag 2006: 777-822,
3540037020 isbn
[6] Louis DN,Ohgaki H,Wiestler OD,Cavenee WK,Burger PC,Jouvet A,Scheithauer BW,Kleihues
P „The 2007 WHO classification of tumours of the central nervous system.“, Acta
neuropathologica 2007;114(2):97-109, 17618441 pubmed
[7] Timmermann B „Ependymome“, Leitlinie AWMF online 2010, http://www.awmf.org/uploads/
tx_szleitlinien/025-025l_S1_Ependymome_2010_12.pdf uri
[8] Timmermann B,Kortmann RD,Kuhl J,Rutkowski S,Dieckmann K,Meisner C,Bamberg M „Role
of radiotherapy in anaplastic ependymoma in children under age of 3 years: results of the
prospective German brain tumor trials HIT-SKK 87 and 92.“, Radiotherapy and oncology
2005 ;77(3):278-85, 16300848 pubmed
[9] Timmermann B „Therapie von Ependymomen im Kindesalter – Eine aktuelle
Übersicht“, WIR Informationsschrift der Aktion für krebskranke Kinder e.V. (Bonn)
2002, 4:21, http://www.kinderkrebsstiftung.de/fileadmin/KKS/files/zeitschriftWIR/2002_4/
behandlungsnetzwerk08.pdf uri
[10] Timmermann B, Kortmann R, Kühl J, Meisner C, Bamberg M „Combined postoperative
irradiation and chemotherapy for anaplastic ependymomas in childhood: results of
the German prospective trials HIT 88/89 and HIT 91“, Int J Radiat Oncol Biol Phys
2000;46:287-295, 10661334 pubmed
Ependimom (Kisa Bilgiler) Sayfa 9
Sözlük
ameliyat Ameliyat; tedavi amaciyla bir hastaya uygulanan cerrahi
müdahaledir. Bazi ender hallerde diyagnostik yani teshis amaçli
olarak da uygulanabilir. Cerrahi (sirürjik) müdahale özel aletler
yardimiyla ve genellikle narkoz altinda gerçeklestirilir.
anamnez Hastalik geçmisi, öyküsü; hastalik belirtilerinin gelismesi;
hastaligin mevcut durumu ve geçmisiyle ilgili bilgilerin
tümü. Doktorun hastasiyla yapacagi anamnez konusmasinda,
sikayetlerinin baslamasi, seyri ve risk faktörleri (örnegin irsi
hastalik durumu söz konusu olup olmadigi) sorulur, arastirilir ve
açiklanir.
arabeyin Arabeyin (diensefalon) beynin hayati öneme sahip bir parçasidir
ve birçok önemli fonksiyonlari idare eder. Beyin kökü ile büyük
beyin arasinda yer alir ve fonksiyonlarina göre çesitli bölümlerden
olusur. Örnegin talamus hangi hislerin bilince ulasacagina karar
verir ve bunlari islem merkezlerine aktarir. Hipotalamus ise
hormon ve sinir sistemi arasinda bir araci vazifesi görür ve örnegin
isi dengesi, su dengesi, karbonhidrat degisimi, yag ve protein
degisimi, tansiyon gibi metabolizma islemlerini yönlendirir. Buna
karsin hipofiz guddesi ise kendisine bagli birçok diger guddelerin
aktivitesini regüle eder. Ara beynin diger parçalari ise örnegin kas
hareketleri ve organizmanin gece gündüz ritmini idare eder.
bedensel muayene Bedensel fiziksel muayene, diyagnostik yani teshise yönelik
muayenelerin önemli bir unsurudur. Vücudun bazi organlarini
ellemek veya dinlemek ve ayrica bazi refleksleri kontrol etmek
seklinde gerçeklesir. Amaç olasi hastalik belirtilerinin, hastaligin
ve seyrinin tespitidir.
beyin Merkezi sinir sisteminin (MSS) kafatasinda bulunan kismi. Beyin
kafatasi çukurunda korunmus vaziyette bulunur, beyin zariyla
kaplidir ve esas olarak sinir dokusundan meydana gelir.
beyincik Beynin bir parçasidir, büyük beyin ile arka kafatasi çukurundaki
beyin kökü arasinda yer alir. Beyincik örnegin vücudun tüm
hareketlerini koordine eder. Ayrica dengeyi saglamada en önemli
rolü üstlenir.
beyin kökü Beyin ile omuriligin baglanti noktasi. Solunum, kalp atislari ve
tansiyon gibi hayati öneme sahip fonksiyonlari idare eder. Ayrica
göz kapaklarinin açilip kapanmasi, yutkunma veya öksürme
refleksi, gözyaslarinin akmasi ve tükürük olusturulmasi gibi önemli
Ependimom (Kisa Bilgiler) Sayfa 10
diger refleksleri idare eder. Beyin sinirlerinin esas hareket noktasi
beynin kökünde bulunmaktadir.
beyin omurilik sivisi Beyin ventrikelindeki hücrelerden olusan sivi. Yaralanmalardan
korumak ve besin maddeleriyle beslemek amaciyla beyni ve
omuriligi içine alir.
beyin ventrikeli Beyin omurilik sivisi (Liquor cerebrospinalis) ile dolu bulunan
beyin karinciklarina beyin ventrikeli denir. Beyinde dört ventrikel
bulunmaktadir. Bunlar omurilik kanalinin beyinde dört karinciga
ayrilan devamini olusturur.
bilgisayar tomografisi Röntgenle diyagnostik teshis yöntemidir; görüntüleme metodudur.
Vücudun bir kisminin veya bir organin çesitli açilardan çekilen
röntgen filmlerinin bilgisayar destekli degerlendirilmesini saglar.
Bu yöntemle vücudun degisik kesimlerinden tomogram denilen
uzunlamasina veya çapraz kesit görüntüler elde edilir.
biyopsi Mikroskopik inceleme amaciyla doku numunesi alinmasina
biyopsi denir. Biyopsi islemi örnegin içi bos bir igne ile ponksiyon
seklinde, pense, sonda veya benzeri doku koparici özel bazi
tibbi enstrümanlarin kullanilmasiyla veya skalpel (küçük bisturi) ile
ameliyat yoluyla gerçeklestirilir.
hidrosefal Hidrosefal terimi su kafali anlamina gelir. Beyindeki ventrikel
denilen sivi toplanma karinciklarinin çesitli sebeplerden dolayi
genislemesiyle olusmaktadir.
hücre Organizmalarin en küçük yapi tasi ve fonksiyon birimidir;
metabolizma özelligine sahiptir; uyarilara cevap verebilme, irade
disi kas hareketi yapabilme ve çogalabilme özelligine sahiptir.
Her hücrenin bir hücre çekirdegi ve zitoplazma denilen bir hücre
vücudu vardir; disariya karsi diyafram gibi bir hücre zariyla
sinirlidir.
kemoterapi Organizmadaki tümör hücrelerinin frenlenmesi amaciyla
kemoterapötik veya sitostatik denilen türden ilaçlarin kullanilmasi.
kramp nöbetleri Bazi sinir hücrelerinin bir hastalik seklinde kontrolsüz olarak
beyinde bosalmalari ve komsu hücrelere siçramalari. Tek bir
yere odakli (fokal) veya bütün vücudu kapsayan kramp nöbetleri
arasinda bir fark gözetilmektedir. Fokal kramp nöbetleri beynin
yalniz belirli bir kesimini etkilerler. Semptomlari beyinde olustuklari
yerlere göre degisik bir görünüm arz eder, örnegin vücudun tek bir
yaninin, tek bir kolun veya bacagin krampa tutulmasi kasilmasi
seklinde. Buna karsin genel sinir bosalmalari beynin birçok
bölgesini birden kapsar ve örnegin vücudun birçok organinin
Ependimom (Kisa Bilgiler) Sayfa 11
krampa tutularak titremesine, kasilmasina veya bilincin aniden
kaybedilmesine sebep olabilir.
lenf dügümleri Vücudun kendine has korunma sistemine ait küçük organlar;
mercimek veya fasülye büyüklügündeki bu organlar vücudun
birçok yerlerinde görülürler. Vücut doku sivisinin (lenf sivisi)
filtreleme istasyonlari olarak görev yaparlar; immün (bagisiklik)
sisteminin hücrelerini bulundururlar.
lösemi Vücudun kan olusturma sisteminin kötü huylu bir hastaligidir ve
çocuk ve gençlerde en sik rastlanan kanser türüdür (takriben %
33). Kötü huylu hücrelerinin olustuklari yerlere göre lenfoblastik
veya miyeloid lösemi diye bir ayrim yapilir. Lösemiler çocuk ve
gençlerde çogunlukla akut seyrederler (akut lösemi).
makrosefal Büyük kafatasi; kafatasi kemikleri henüz tam kaynamamis yani
açik fontanel bulunan çocuklarda olusabilen su kafasi durumudur
(hidrosefal). Bu durum su kafalilik hali olmaksizin büyük bir tümör
sebebiyle de meydana gelebilir.
manyetik rezonans
tomografisi
Bir görüntüleme metodudur; organizmanin iç kesimlerinin
isinlama yapmaksizin görüntülenmesini saglar. Manyetik alanlar
yardimiyla vücudun kesitler halinde görüntüleri olusturulur.
Bu kesit resimleri yardimiyla birçok organlarin ve organ
degisikliklerinin degerlendirilmesi mümkün olur.
metastaz Kardes tümör olusmasi veya tümörlerin vücutta çogalmasi.
Tümörlü hücrelerin bulunduklari yerden vücudun diger bir
bölgesine aktarilmasi sebebiyle olusan urlar. Özellikle kötü huylu
tümörlerde rastlanir (kanser).
metastaz olusturma Hasta hücrelerin kan yollariyla ve/veya lenfatik sistem yoluyla
önceleri saglikli vücut bölgelerine ulasip yerlesmesine metastaz
olusturma denir.
omurilik Merkezi sinir sisteminin bir parçasidir. Görevi özellikle beyinle
diger vücut organlari arasinda iletisimi saglamaktir. Omurilik üç
katli omurilik zariyla ve kemikten olusan omurga kanaliyla korunur.
prognoz Öngörü; hastaligin olasi gelismesine yönelik tahmin veya beklenti;
tedavi basari öngörüsü.
prognoz faktörleri Hastaligin muhtemel gelismesini kestirebilmeye yardimci öngörü
faktörleri.
radyoterapi Kötü huylu hastaliklarin tedavisi amaciyla iyonize edici isinlarin
kontrollü kullanilmalari.
Ependimom (Kisa Bilgiler) Sayfa 12
radyoterapi Kötü huylu hastaliklarin tedavisi amaciyla iyonize edici isinlarin
kontrollü kullanilmalari.
rehabilitasyon Bir hastaliktan sonra hastanin tibbi, sosyal, pisikososyal ve
mesleki önlemlerle topluma, is hayatina ve özel hayata yeniden
kazandirilmasi ve entegre edilmesi. Rehabilitasyon islemi çesitli
alistirmalarla, egsersizlerle, protez ve/veya yardimci madde ve
araçlarla hastanin çesitli özelliklerinin tekrar olusturulmasi ve
kuvvetlendirilmesini kapsayabilir.
solid solid, dayanikli
terapi iyilestirme arastirmari Hastalarin en iyi düzeyde tedavisini hedefleyen ve ayni zamanda
tedavi imkanlarinin iyilestirilmesine ve gelistirilmesine yarayan
kontrollü klinik arastirmalari. Terapi iyilestirme arastirmalari bir
yandan hastayi iyilestirme sansini arttirmayi hedefler, öte yandan
tedaviye bagli yan ve geç etkilerin azaltilmasini saglamaya çalisir.
tümör Tümör, iyi huylu (benign) veya kötü huylu (malign) türleri bulunan
urlardir.
virüs Virüsler kendine has metabolizmasi bulunmayan enfeksiyonlu
hastalik partikelleridir ve taneciklerdir; çogalabilmek için konak
hücrelere ihtiyaç duyarlar; bu hücrelere çogu zaman hastalik
tetikleyici olarak etki ederler ve onlari enfeksiyonlara yol açarlar.
WHO-Klasifikasyonu Dünya Saglik Örgütü tarafindan belirlenen ve çesitli (kötü huylu)
hastaliklarin siniflandirilmasina (klasifikasyonuna), teshisine ve
farklarini tesbit etmeye yarayan uluslararasi standartlar.
KAYNAK:
http://www.kinderkrebsinfo.de/sites/kinderkrebsinfo/content/e9031/e10566/e40955/e16423/e118546/Tr-Ependimom2_tur.pdf.